Üyelerimize ve Tüm Sağlık Çalışanlarına Hukuksal Destek Veriyoruz

Kıymetli Sağlık Çalışanı,
Ülkemizin ve tüm dünyanın sağlık anlamında zor günler geçirdiği bu günlerde ve COVİD19 virüsünün pandemi seviyesinde yayılması nedeniyle halkın tedaviye tam ve gerektiği gibi ulaşması için sağlık hizmeti sunma zincirinin önemli bir halkası olarak siz fedakarca çalışırken biz de Sağlık Bir-Sen olarak sizleri düşünüyoruz.
Sağlık çalışanlarının sahip olduğu, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde de belirtilen başta insan olması gereği doğuştan elde ettiği temel birçok hak mevcuttur.  Öyle ki, sağlık çalışanlarının yemek, içmek, kişisel bakım, dinlenme vb. temel ihtiyaçları verimli şekilde sağlık kurum ve kuruluşları tarafından sağlanamamaktadır. Bu minvalde, sağlık çalışanlarının ruhi ve bedeni rahatlığı göz önünde bulundurulmalıdır. Sağlık çalışanlarımızdan verimli bir çalışma yürütülmesi isteniyor ise, nöbet düzeni sağlanmalıdır.  Gece nöbetlerinin en fazla 10-12 saat olması ve dinlenme süreleri 48 saat tercih edilmekle en az 24 saat olmalıdır. Sağlık çalışanlarının bir günde 10 poliklinik hastasına bakması ve fazlasından muaf tutulması önerilmektedir. Belirlenen sürede belirlenenden fazla hastaya bakan sağlık çalışanı mesai kavramına bakılmaksızın dinlendirilmelidir. 
 Çalışanların verimliliği etkileyecek her türlü dış etkende düzenlemeler yapılmalıdır. Fiziksel mekanın rahatlığı, işlevsellik, uygun genişlik, uygun ses düzeni, iklimlendirme, kırtasiye imkanları, çalışma ortamı ve diğer mekan özellikleri gibi fiziksel mekanın rahatlığını oluşturan etmenler sağlık çalışanlarının çalışma koşulları düşünülerek tasarlanmalıdır. Tedavide kullanılacak sarf ve demirtaş malzemeleri ile yeni üretilen teknik malzemelerin kurumlar tarafından temin ve çalışanlarının hizmetine sunulması  gerekir. En önemlisi de geçirdiğimiz bu zor pandemi sürecinde sağlık çalışanları mesleklerini uygularken kendilerini de bulaşıcı hastalıklardan korumak için gereken tüm tedbirlerin alınmasını isteme hakkına sahiptirler.  Kendilerine gerekli teknik ekipman (maske, eldiven, dezenfektan vb.) ve kendi, sevdiklerinin sağlığı için hastalarla temasın en az olduğu ortamlar oluşturulmalıdır. Kurumun bu amaçla kaynak temini sağlaması önceliği olmalıdır.  Sağlık hizmetlerinin verilebilmesi, nitelik ve nicelik olarak kalitesinin yüksek tutulabilmesi için yardımcı sağlık personelinin yeterli sayıda temini gerekir.  Sağlık hizmetlerinde çalışan veya çalışmaya başlayacak yardımcı sağlık personelinin hizmete özel eğitimlerinin hazırlanması ve sertifikalı programlar halinde yürütülmesi gerekir. Ulusal ve uluslararası kuruluşlarla işbirliği halinde sağlık hizmetlerinin geliştirilmesine yönelik araştırmalar yapılması ve geliştirilmesine yönelik araştırmalar yapılması ve gelişmelerin sisteme adaptasyonunun sağlanması gerekir.  Öyle ki hangi kurum olursa olsun başta hekimler olmak üzere sağlık çalışanlarının yeni bilgi ve becerileri öğrenmesi onların en temel haklarındandır. Bu hakkın kullanılması sağlık hizmetlerinin kalitesine yansıyacaktır. Sağlık çalışanlarına bilimsel toplantılar için verilecek izinlerin yıllık izin süresinden düşülmemesi gerekir. Bununla birlikte katılımlardan edinilecek puanlar mesleki avantaj olarak yansımalıdır.
Üretilen iş benzer olmasına rağmen çalışılan kurumların farklılığı çalışanların haklarından da dengesizliklere ve adaletsizliklerin mevcut olduğu bilinmektedir. En dikkat çeken örneklerden, Devlet SGK ve üniversite hastanelerinde sabit maaş, döner sermaye payı  ve nöbet ücretleri ile ücretleri ile ücretler belirlenirken,  özel kurumlarda sabit maaş veya sabit maaş ve prim ile ücretlendirme yapılmaktadır. 

 

Bununla beraber, “İş kazası ve meslek hastalığı primi” kamuda çalışan sağlık emekçileri adına ödenmezken, özel sektörde çalışanlar için işveren tarafından ödenmektedir. İşte tam da bu noktada bu ve benzeri örneklerin çoğalmaması adına kamu ve  özel hukuk sağlık çalışanları arasındaki fark kaldırılmalıdır. Sağlık çalışanının mesleğinin onuru kurumlara bağlı değerlendirilmemelidir. 
Hekimlik mesleğine girişte yapılan Hipokrat yemini gereği hekimlerin mesleklerini uygularken her türlü baskıdan bağımsız olması gerekir. Hekimlerin sorumluluk korkusu ile gereken yardım ve müdahaleden çekinmeleri durumunda bundan hastalar zarar görür. Bir eylemin yapılması suç sayılabileceği gibi yapılmamasının da suç olabileceği unutulmamalıdır. Aşırı hasta yükü, gürültü ve karmaşık ortam, hakaretlere maruz kalma, takdir edilmeme ve ödüllendirilmeme, fiziki şiddete maruz kalma sağlık çalışanlarını yıpratma unsuru taşır. Olay çıkartan ve sorunlu hastalarla uğraşmak  zorunda olması yıpratıcıdır. Ağrılı hastaların huzursuzluğu, sürekli itirazların varlığı, güvenlik kaygıları, olası tıbbi hatalarla ilgili gerginlikler (MALPRACTICE STRESS), diğer meslektaşlardan gelen abartılı geri bildirimin etkileri sağlık çalışanlarını  yıpratıcı özellik taşır. Bu açıklamalardan özetle, sağlık çalışanları mesleki risklerine, mesleksel yıpranma paylarına, fiziksel/psikolojik şiddete ve malpraktis yasalarına karşı sigortalanmalı ve primleri konusunda kurumsal destek hakkına sahip olmalıdır. Tüm bunlar doğal olarak size, mesleğinizi uygularken karşı karşıya kaldığınız riskin doğurduğu mesleksel ayrıcalığa sahip olmanız hakkını vermelidir.
Hastane çalışanlarının çeşitli özlük haklarını gereği gibi alınmadığından dolayı bu hakların fiilen sağlanması veya fiilen sunulmazsa ücretinin maaşa eklenmesi gibi çeşitli taleplerimiz mevcuttur. Ancak bu taleplerin gereği gibi korunabilmesi ve hak kayıplarının yaşanmaması için zamanında, doğru adımlar atılması zamanaşımı sorunları yaşamamak ve geri dönülmez biçimde hakları kaybetmemek amacıyla geç olmadan harekete geçilmesi gerekmektedir.  Sağlık çalışanları için hizmet esnasında oluşabilecek hukuki sorunlarda danışmanlık hizmeti alabilecekleri hukuki danışmanlık  olanakları olmalıdır. Bu danışman tarafından gerekli ve yasalar karşısında bulunduğumuz çizgiyi hatırlatmaların yapılması yapılması gerekir. Özellikle meslekteki yeni çalışanların yaşadığı ciddi sorunlar doğmadan önceden giderilmelidir. Bu danışmanlar Acil Yaşam Zincirinin her basamağında gördükleri aksaklıkları katkılarını ve önerilerini sistemde hizmet verene sunmalıdır.
Bu kapsamda henüz üye değilseniz sendikamıza üye olmanız ve avukatlarımızın bu talepleri sunabilmeleri için sendikamız üzerinden avukatlarımızı yetkilendirmeniz gerekmektedir. Eğer Sağlık Bir-Sen üyesi değilseniz de haklarınızın zamanaşımı sürelerine uğramaması için yine çalıştığımız avukatlarımıza vekalet sunarak kayıplarınızı önleyebilir ve taleplerinizi temin edebilirsiniz.
SAĞLIKLI GÜNLER DİLERİZ…